/  Sürdürülebilir Kalkınma   /  İzmir’de Kümelenme Faaliyetleri (1) Kümelenme Kavramı ve İZKA Kümelenme Yaklaşımı

İzmir’de Kümelenme Faaliyetleri (1) Kümelenme Kavramı ve İZKA Kümelenme Yaklaşımı

Hülya ULUSOY SUNGUR
Uzman
Yatırım Destek Ofisi

hulya.ulusoy@izka.org.tr

1950’li yıllardan itibaren ve küresel rekabetin artışına paralel olarak ekonomik kalkınmada yerelin ve bölgelerin önemi giderek artmıştır. Bölgesel politikalar artık küresel aktörler olarak konumlanan bölgelerin uluslararası rekabet güçlerini nasıl artıracakları ve yerel potansiyelin ortaya çıkarılarak mukayeseli üstünlüklerini nasıl harekete geçirebilecekleri üzerine odaklanmaya başladı.

“Dünyadaki diğer bölgelerle bir yarış içerisindeyiz… İş yapmak için en üretken ve verimli yer olabilmeye çalışıyoruz… En yenilikçi bölge olabilme yarışı içerisindeyiz… Yeni şeylerin en kolay yapılabildiği, yeni ürünlerin en kolay ortaya çıkabildiği bölgeyi bulabilme yarışındayız… İçinde bulunduğumuz rekabet işte bu…”  (Porter, 1998)

Porter küresel rekabet ve bölgesel rekabet yaklaşımlarını bölgesel kalkınma politikaları ile bütünleştirmiş, onun bakış açısı mikroekonomi ve makroekonomi teorik çalışmalarını iş dünyasının pratik alanı ile başarılı bir şekilde buluşturmuştur. Bölgeler rekabet üstünlüklerini rekabet eden ve işbirliği yapan şirketler, tedarikçiler, hizmet sağlayıcılar ve araştırma merkezlerinin oluşturduğu “yenilikçi kümeler” üzerine inşa etmektedirler. (İZKA, 2012)

Kümeler, belli bir coğrafi bölgede, belli bir sektörde/benzer ekonomik alanlarda faaliyet gösteren, ortak zorlukları ve fırsatları paylaşan, rekabet güçlerini artırmak amacı ile birbirleriyle işbirliği yapan çeşitli ölçeklerde şirketler, tedarikçiler, hizmet sağlayıcılar, girişimciler, üniversiteler, araştırma merkezleri, finansal aktörler, ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları gibi aktörlerin oluşturduğu ekosistemlerdir.

Porter kümeleri ilk olarak “Küme, belli bir coğrafyada, belirli bir (ekonomik) alanda, birbirine bağlı firmalar ve ilişkili kuruluşların oluşturduğu, ortak zorlukları ve fırsatları paylaşan gruplar” olarak tanımlamıştır. (Porter, 1998) Porter’in küme kavramı ile birlikte pek çok kurum ve kuruluş da farklı tanımlar geliştirmiş, bu tanımlar bölgesel kalkınma amacı ile çalışan kuruluşlarca ortak bir dil oluşturmuştur. Zamanla Porter’ın ilk tanımı “Küme, belli bir (ekonomik) alanda; birbirleriyle rekabet eden ve aynı zamanda işbirliği yapan; birbirine bağlı şirketler, uzman tedarikçiler, hizmet sağlayıcılar, ilgili endüstrilerdeki firmalar ve ilgili kurumların oluşturduğu coğrafi yoğunlaşmalardır.” (Cooke, 2001) şeklinde kullanılmaya başlanmıştır.

Bir bölgedeki firmaların “coğrafi yoğunlaşma” ya da “bölgesel yığılma” yerine küme olarak tanımlanabilmesi için; en az, bir coğrafyada kritik kitle olarak tanımlanabilecek büyüklükte ve rekabet gücüne sahip farklı ölçeklerde yerli firma ve ilişkili firmaların bulunması; o sektörde bölgeye özgü bazı uzmanlıklar ve yeteneklerin gelişmesi; firmalar arası güçlü bir ilişki ağının olması gerekmektedir. Bazı çalışmalarda bu koşullara, bölgede o sektöre uluslararası bir firmanın yatırım yapmış olması (Porter, 1998) ve üçlü sarmal paydaşlarının mutlaka bulunması (TCI, 2020) koşulları da eklenmektedir.   

Kümelenme, belli bir sektörde/benzer ekonomik alanlarda faaliyet gösteren şirketler, tedarikçiler, hizmet sağlayıcılar, üniversiteler, araştırma merkezleri, finansal aktörler, ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları gibi aktörlerin ortak rekabet gücü elde edebilmek amacı ile aralarında kuvvetli bir bağ ve işbirliği oluşturacak şekilde bir araya gelmeleridir.

Sektörel ve bölgesel rekabet gücünü artırarak kalkınmaya olumlu etkileri olması sebebiyle merkezi ve yerel yönetimler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve kalkınma ajansları farklı araçlarla kümelenme aktivitelerini veya kümeleri desteklemişlerdir. “Dünyadaki örneklerde küme oluşumlarında kalkınma ajanslarının rolü; kümelenme potansiyeli olan sektörleri tespit etmek, kümelenme girişimlerinin başlamasına destek olmak ve başlatmak, kümelenme potansiyeli olan sektörlerde ulusal ve uluslararası işbirliği ağları oluşturmak, kümelenmenin gelişimini ve başarılı olmasını çeşitli araçlarla desteklemek olarak sayılabilir.” (İZKA, 2010).

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) da kümelenmeyi, İzmir Bölgesinde yenilikçilik, ekonomik büyüme ve istihdam artışı için “bir politika aracı” olarak benimseyerek 2009 yılında “kümelenme temelli bir bölgesel gelişme stratejisi” oluşturmak üzere çalışmalara başlamıştır. Ajans o zamana kadar küresel düzeyde ve ülkemizde yapılan çalışmaları incelemiş, yurtdışındaki diğer kalkınma ajanslarının faaliyetlerini araştırmış ve bölgesel kalkınma stratejileri geliştirme görevi olan bir kurum olarak kalkınma ajanslarının kümelenmenin desteklenmesi konusunda önemli roller üstlenebileceğini öngörmüştür.

Ülkemizde kümelenme konusunda ulusal düzeydeki ilk çalışmalardan birisi “Türkiye’nin Rekabet Avantajı Projesi”dir. “Center for Middle East Competitive Strategy (C-MECS)”  tarafından desteklenen bu projeyi takiben, 2007-2009 yılları arasında (mülga) Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından “Türkiye’nin Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi” yürütülmüştür.  Kümelenme ve kümelerin geliştirilmesi odağında yürütülen bu proje ulusal düzeyde kümelenme düzeyinde farkındalık yaratılması, küme haritalama, yönetimi konusunda araçlar geliştirilmesi aracılığı ile “Türkiye’deki kümelerin, yerel rekabet gücü ve yenilikçilik için iktisadi ve kurumsal işbirlikleri ve bilgi ağları yoluyla, küresel ekonomik zorluklarla mücadeleye hazır ve yerel refahın kaynağı haline gelmesi” (Dış Ticaret Müsteşarlığı, 2009) vizyonunu hayata geçirebilmek için merkezi ve yerel düzeyde kurumların kapasitelerinin geliştirilmesini ve ülkemizin daha rekabetçi bir ekonomiye sahip olması hedefiyle uygulanmıştır.

2010 yılında ülkemizde sektörel organizasyonların en fazla yararlandığı destek mekanizmalarından birisi olan “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin (UR-GE) Desteklenmesi Hakkında Tebliği” yayınlanmıştır. Bu destek mekanizması sektörel odaklı işbirliği kuruluşlarının sektörün rekabet gücünü ve ihracatlarını artırabilmeleri için gerekli araçlar için finansal kaynak sağlayan bir teşvik mekanizmasıdır. Kümelenme konusunda ulusal düzeydeki bir diğer önemli proje “KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Proje”sidir. 2011 yılında başlayan ve dönemin Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülen bu proje de “kalkınmada öncelikli bölgelerimiz başta olmak üzere ülkemizdeki KOBİ’lerin uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü kümelenme anlayışıyla geliştirmeyi hedeflemektedir.” (Ekonomi Bakanlığı, 2011)

İzmir’de kümelenme çalışmalarının ise, ulusal düzeyde bu önemli çalışmalar öncesinde, ABİGEM (Türkiye Avrupa-Türkiye İş Merkezleri Ağının Genişletilmesi Projesi) ile başladığı söylenebilir. Bu proje ile birlikte yukarıda adı geçen Türkiye’nin Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi kapsamında Ege İhracatçı Birlikleri tarafından yürütülen İzmir Organik Gıda Kümelenmesi Çalışması bölgenin kümelenme alanında kapasitesini geliştiren önemli adımlardan birisi olmuştur. 

Bu çalışmayı takiben İZKA tarafından Türkiye’deki kümelenme çalışmalarına yenilikçi bir yaklaşım getiren ve ilk bölgesel çalışma olma özelliğini taşıyan İzmir Kümelenme Stratejisi çalışmaları başlatılmış ve yürütülmüştür.

İZKA strateji geliştirme çalışmalarında katılımcı ve analitik temelli bir süreç geliştirilmiştir:

İzmir Kümelenme Stratejisi Çalışmaları Süreci (İzmir Kümelenme Stratejisi, 2012)

Bu süreç kapsamında çalışmanın bölgenin, İzmir’in stratejisi olması ve stratejiyi uygulayacak tüm aktörlerin sahiplenmesi amacı ile bölgesel düzeyde bir komite oluşturulmuş, komite üyeleri sürekli bilgilendirilmiş ve karar süreçlerine aktif bir şekilde entegre edilmişlerdir. İZKA’nın koordinasyonunda komite aracılığı ile kümelenme yaklaşımı belirlenmiştir.

Bu yaklaşımda kümelenmenin yenilikçilik, bölgesel uzmanlaşma, istihdam ve refah artışı sağlayan boyutlarına odaklanılmıştır. Kısmen günümüzdeki akıllı uzmanlaşma aracına benzeyen bu yaklaşımda, bölgede belli bir ekonomik faaliyette uzmanlaşmış firmaların arasındaki rekabet ve işbirliği, akademi ve araştırma kuruluşlarının da desteği ile inovatif faaliyetleri artırmakta, bu faaliyetler kalifiye ve uzman bir işgücünü hem yaratmakta hem de bölgeye çekmektedir. Kümelenme ortak bir yetenek havuzunun kullanılması, üreticiler ve tedarikçiler arasında işlem ve seyahat maliyetlerinin azalması, firmaların ve ilgili diğer kuruluşların çalışma ilişkilerinin artması, bu yolla bilgi birikimi, teknoloji kullanımının yayılmasına ortam sağlar ve en önemlisi yenilik oluşturan sinerjilerin gelişmesine neden olur. Sektördeki bu niteliksel ve niceliksel gelişme istihdamı, gelir düzeyini, refahı artırmakta ve girişimcilik için uygun bir ekosistem oluşturmaktadır. Girişimcilerin ve aktörler arası sinerjilerin yenilikçi faaliyetleri daha da artırdığı sektörde bölgeye özgü uzmanlaşma giderek güçlenmekte, bölgenin mukayeseli üstünlüğü artmakta, sektör bölgesel kalkınmanın itici ve dönüştürücü gücü haline gelmektedir. Bu yaklaşım İzmir Kümelenme Stratejisinde aşağıdaki şekilde görselleştirilmiştir:

İzmir’in Kümelenme Yaklaşımı (İzmir Kümelenme Stratejisi, 2012)

İzmir Kümelenme Komitesinde bölgede kümelenme alanında üçlü sarmalın ilgili tüm aktörlerinin temsil edilmesi sağlanmıştır. Komitenin rolü, üyeler sürecin yönetilmesi, sürece katkı koyulması kadar süreç sonunda oluşturulan strateji ve yol haritalarının uygulanmasında da aktif olacakları şekilde tasarlanmıştır.

Komitenin oluşturulması sonrasında analiz sürecine başlanmıştır. Niteliksel ve niceliksel analizler sonrasında kümelenme potansiyeli olan sektörler belirlenmiş, olgun küme sektörü, gelişmekte olan küme sektörleri ve potansiyel yoğunlaşmalar başlıklarında sınıflandırılmışlar ve her birinin gelişimi için öneriler geliştirilmiştir.

Küme Karnesi (İzmir Kümelenme Stratejisi, 2012)

Komite kararı ile Endüstriyel Havalandırma İklimlendirme ve Soğutma (EHİS) Sektörü ve İşlenmiş Meyve ve Sebze Sektörüne özgü Yol Haritaları oluşturulmuştur. Bu sektörlerin yanında analiz süreçlerinde çıkmasa da İzmir’de halihazırda paydaşlar tarafından yürütülen kümelenme oluşumları; İzmir Organik Gıda Kümesi, İNOVİZ (Sağlık) Kümesi, İAOSB Makine Metal Kümesi ve Havacılık Uzay Kümesi de strateji kapsamında değerlendirilmiştir. 

Strateji çalışmaları sonucunda belirlenen küme destek yaklaşımı bölgede yoğunlaşmış, kümelenme potansiyeli olan sektörlerin desteklenmesi ile kümelenme talebi olan ya da bölge ekonomisine katma değer sağlayacak yeni sektörlerde küme geliştirme /bölgesel uzmanlaşmaların sağlanması temelinde kurgulanmıştır. İZKA’nın küme destek yaklaşımında küme yönetiminin ve kamunun/destekçi kuruluşların rolünün belirlenmesi kilit önemdedir. Kamu kümelenmeyi desteklerken paydaşları bir araya getiren, yönlendiren, teknik altyapı ihtiyacını destekleyen, gelişim için gerekli analitik ve stratejik çalışmaları yapan, bölgedeki bilgi ve farkındalık düzeyini artıran, küme organizasyonlarını/girişimlerinin ulusal ve uluslararası ağlara entegrasyonu ve finansal araçlarla buluşmalarına yardımcı olan bir düzeyde gelişim sürecine müdahil olmalıdır.

İZKA kümelenme alanındaki faaliyetlerini ekosistem yaklaşımı ile yürütmektedir. Bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde farklı kurumlarca yürütülen kümelenme faaliyetleri izlenmekte, ekosistem aktörlerinin özellikle küme girişimlerinin yönetsel kapasitelerinin güçlendirilmesi, ilgili paydaşlarla güçlü iletişim ve işbirliği ile ortak faaliyetler yürütmektedir.

İZKA, yukarıda bahsedilen yaklaşım ile bölgesel strateji çalışmalarının başladığı 2009 yılından itibaren hem kendisinin hem de bölgenin kümelenme alanında kapasitesinin geliştirilmesi ve kümelenme ve yenilik temelinde bölgenin rekabet gücünün geliştirilmesi için pek çok çalışma yürütmüştür. Güncenin ikinci bölümünde detayları ile anlatılacak olan İZKA tarafından yürütülen kümelenme faaliyetleri şimdiye kadar temel olarak finansal destekler, güdümlü projeler, Avrupa Birliği Projeleri, sürdürülebilir üretim, yenilik ve girişimcilik araçları ile ekosistemin ve küme girişimlerinin güçlendirilmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Kümelenme faaliyetlerinin gelecekte yine İZKA tarafından yürütülen BEST For Energy Projesi,  İzmir Akıllı Uzmanlaşma Stratejisi ve İzmir Kaynak Verimliliği Projesi sonuçlarına göre şekillenmesi öngörülmektedir. Bu çalışmalarla İZKA İzmir’in sürdürülebilir kalkınması için kümelenme alanında öncü, özgün ve örnek faaliyetlere imza atmaya devam edecektir.  

Kaynakça:

Yorum Yaz