/  Yenilik ve Girişimcilik   /  Oyun Girişimciliğinde Fırsatlar

Oyun Girişimciliğinde Fırsatlar

Y. Görkem DÖNDERİCİ
Uzman
Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birimi

gorkem.donderici@izka.org.tr

Oyun sektörü yayıncılar, geliştirici stüdyolar, müzik ve seslendirme, platformlar ve pazarlama ajansları gibi çok sayıda yaratıcı endüstriyi de içinde barındıran global bir ekosistemdir. Girişimciler genellikle kendi yetenek, vizyon ve hedeflerine göre, tekil veya ekipler halinde sürekli büyüyen, gelişen ve değişen ekosistem içinde kendilerine bir yol çizmektedirler. Bireysel girişimciler oyun geliştirmenin yanı sıra yenilikçi iş modelleri üzerine çalışarak da global başarılar elde edebilmektedirler. Şirket olarak oyun geliştiren girişimler ise, özellikle son yıllarda aldıkları devasa yatırımlar ile adlarından çok söz ettirmişler ve dikkatleri yoğun şekilde üzerlerine çekmişlerdir. Ülkemizde de özellikle son iki yılda kurulan birçok girişimin odak noktasında oyun sektörü bulunmaktadır ve birçoğu uluslararası yatırımcılardan yüksek meblağlı yatırımlar almışlardır.

Küresel Oyun Pazarı ve Türkiye’deki Girişimler:

Küresel oyun pazarı 2020 yılında 159 milyar doları aşarak bir önceki yıla göre %9.3 büyümüştür[Newzoo, 2020]. Aynı yıl Türkiye dijital oyun pazarı ise beklentilerin de ötesine geçip %29 büyümüştür [GİM, 2020]. Pazara 1970’lerden sonra uzun yıllar boyunca jetonlu makineler, bilgisayar oyunları ve oyun konsolları öncülük etmiş olsa da günümüzde pazarın lideri mobil oyunlardır. Aşağıdaki görselde kırmızı renkli alanlardan da anlaşılacağı gibi 1997 yılında Nokia’nın çıkardığı Snake (yılan) oyunu ile başlayan ve o günden beri aralıksız büyüyen mobil oyun sektörü, günümüzde tüm pazarın yarısından fazlasını oluşturmaktadır.   

Şekil 1 – Global Oyun Sektörünün Gelirleri ve 50 Yıllık Evrimi [Wallach, 2020]

Son yıllarda Türkiye’de de özellikle bazı mobil oyun girişimleri çok büyük başarılara imza atmıştır. Bu bir dalga etkisi yaratarak yeni oyun girişimlerinin kurulmasına ve yatırımcıların tercihlerinin oyun sektöründen yana olmasına neden olmaktadır. Startup Watch verilerine göre, 2019 ve 2020 yıllarında Türkiye’de en çok startup kurulan sektör oyun sektörü oldu ve bu iki yılda toplamda 141 oyun girişimi kuruldu [Öğütçü, 2021]. Şüphesiz ki Türkiye oyun sektörü için 2020 yılının en ses getiren olayı İstanbul merkezli oyun şirketi Peak Games’in ABD’li oyun devi Zynga’ya 1,8 milyar dolar karşılığında satılmasıydı. Böylelikle Türkiye’nin ilk unicorn girişimi de oyun sektöründen çıkmış oldu. Aynı yıl İstanbul firması Rollic Games şirketi de Zynga’ya 168 milyon dolara satıldı. Dolayısıyla 2020 yılında en çok yatırım alan sektör oyun sektörü oldu. Gaming in Turkey Ajansı’nın derlediği verilere istinaden son yıllarda ülkemizdeki oyun girişimlerine yapılan büyük ölçekli yatırımlar Şekil 2’de listelenmiştir.

Şekil 2- Türkiye Oyun Sektöründeki Girişimciler ve Aldıkları Yatırımlar [Gaming in Turkey, 2020]

Yatırımlar 2021 yılında da hızla devam etmektedir. KPMG 2021 Q1 Türkiye Startup Yatırım Raporuna göre, yılın ilk çeyreğinde en yüksek meblağlı startup yatırımları listesinde ilk 10’da 3 adet oyun firması bulunmaktadır ve bunlar içinde en çok göze çarpanı Dream Games firmasının aldığı 50 milyon dolarlık yatırımdır.

Yatırım adedi çerçevesinden bakıldığında, tüm sektörler arasında oyun sektörü birinci sıradadır ve toplam yatırım hacminde ise, ikinci sıradadır. Startup Centrum 2021 Birinci Yarıyıl Türkiye Startup Ekosistemi Yatırım Raporu’na göre de içinde bulunduğumuz 2021 yılının ilk yarısında 20 farklı oyun girişimi toplamda 236 milyon dolarlık yatırım almıştır.

Sektörel bazda bakıldığında ise, bu yarıyılda yapılan tüm yatırımların %34’ünü alan oyun sektörü, teslimat sektörünün ardında ikinci sırada yer alıyor [Startup Centrum, 2021]. Türkiye’deki oyun girişimleri gerek uluslararası gerekse yerel yatırımlardan ve desteklerden aldığı momentum ile hızla büyümeye devam etmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, oyun alanında faaliyet gösteren 230 firmanın bugüne kadar 1,4 milyar liralık kaynaktan faydalandığını yaptığı bir konuşmasında belirtmiştir [TRT Haber, 2021]. Bu firmalardan biri de 2020 yılında en çok indirilen mobil oyun Hunter Assassin’in geliştiricisi olan İzmir merkezli Ruby Games’dir. TÜBİTAK desteğiyle 2018 yılında EGE Teknopark bünyesinde kurulan şirketin iki yıl içinde iki kişilik bir ekipten 30 kişiye ulaşması, oyun sektörünün ülkemizde yaşadığı hızlı gelişime ayna tutmaktadır. Yaşanan bu gelişmeler sayesinde Türkiye oyun sektörü gelirlerinde dünyada önemli bir konuma taşınmıştır. İstatistik sitesi Statista’nın verilerine göre, 2020 yılında Türkiye oyun sektörü 401 milyon dolar gelirle dünyada 23’üncü sıradadır. Türk oyun girişimlerinin küresel çapta yakaladığı başarılarının ardında yatan sebepler arasında, ülkenin genç nüfusa sahip olması, devlet desteklerinin varlığı ve hiper basit (hyper casual) mobil oyunların hızla geliştirilmesi olduğu düşünülmektedir [BBC, 2020].

Hiper basit oyunlar oynaması kolay, sade bir kullanıcı arayüze sahip, talimat veya bir öğrenme süreci gerektirmeyen, ücretsiz şekilde indirilip hızlı şekilde oynanabilen oyunlar olarak nitelendirilebilirler.  Her geçen gün onlarca birbirine benzeyen ve karmaşık oyunların üretildiği günümüzde, oyun sektörüne taze bir soluk getiren hiper basit oyunların temeli aslında geçmişte popülerlik kazanan bir başka akım ile çok benzeşmektedir: Indie Gaming.

Bağımsız Oyun Girişimciliği: Indie Gaming:

“Indie Gaming” özellikle yakın geçmişte hakkında çok konuşulan bir oyun girişimciliği türüdür. Bu kavram, İngilizcedeki “Independent” yani bağımsız kelimesinin kısaltmasından üretilen, birkaç kişilik bağımsız bireylerin ürettiği, genelde çok fazla detay ve grafik yerine, daha yenilikçi fikirler, yaratıcılık ve oyuncu deneyimleri üzerine odaklanan oyun geliştirme türünü ifade eder.

Devasa oyun stüdyolarının binlerce kişilik ekiplerle yaptığı aşırı gerçekçi, karmaşık ve kullanıcı dostu olmayan oyunlara inat, tamamen basit ama eğlenceli oyunlar üretmektir aslında hedeflenen. Ancak, bağımsız geliştiriciler, stüdyo veya yayıncılardan destek almadıkları için, indie oyun yaparken bütün finansal ve üretimsel riskleri kendileri üstlenmektedirler. Bu noktada her bağımsız oyun geliştiricisi aslında bir girişimci gibi gözükmektedir. Fakat bu görüşe katılmayan kişiler vardır, örneğin Microsoft’un 2.5 Milyar Dolara satın aldığı Minecraft oyununun yaratıcısı Markus Persson gibi. Markus kendisinin bir girişimci veya CEO olmadığını, sadece bir yazılımcı olduğunu kendi sosyal medya hesabında ifade etmektedir. Ancak, Minecraft oyununun oluşumu aşamalar bazında incelenecek olursa, bu tam olarak bir girişim yaşam döngüsüdür: 1) bir fikir üretilmesi, 2) bir ürüne dönüştürülmesi, 3) insanlara satılması, 4) bir işe dönüşmesi ve 5) büyük bir firma tarafından satın alınması. Bu nedenle, oyun geliştirme hayaliyle çalışan bir kişi kendisini yazılımcı veya sanatçı olarak görse de aslında bu kişi yüksek ihtimalle bir girişimcidir [Bies, 2017].

Yaratıcı ve Yenilikçi İş Modelleri:

Gerçek ve sanal arasındaki çizginin giderek bulanıklaştığı içinde yaşadığımız bu çağ, oyun girişimcileri için geçmişte hiç var olmamış eşsiz imkân ve fırsatları bünyesinde barındırmaktadır. Oyun geliştirme işlerinin karmaşıklığı ve maliyetlerinin yüksekliği, kod yazan geliştiricileri yeni tür alternatif çözümler bulmaya yönlendirmiştir. Oyun geliştiriciler tek bir platform için tek başına oyun geliştirmek yerine, açık kodlama sistemi sayesinde kollektif ve global şekilde çalışarak platformlar arası oyunlar geliştirebilmektedir. Geliştirilen bu oyunlar bilgisayarlar, akıllı telefonlar, konsollar gibi çok sayıda platforma uyumlu şekilde kodlanarak tek seferde çok sayıda kullanıcıya ulaşma şansı ve dolayısıyla da daha yüksek kârlılık yaratmaktadır [Medal, 2020]. Çağın getirdiği avantajlar bununla sınırlı değildir.

Oyun sektörü, daha önce de bahsedildiği üzere bünyesinde birçok yaratıcı endüstriler içeren büyük bir ekosistem olmasından ötürü girişimciler kendi yetenek ve yaratıcıklarını çağdaş bir sentez ile yenilikçi iş modellerine çevirebilmektedirler. Bu da oyun sektörü ile ilgili herkesin bildiği kodlama, görsel tasarım, ses tasarım, senaryo yazarlığı gibi yerleşik mesleklerin ötesinde yeni iş fırsatları anlamına gelmektedir. Yenilikçi iş fırsatlarına örnek olarak: oyunlara yeni başlayanlara rehberlik ve eğitimler, Twitch gibi milyonlarca kullanıcısı olan platformlardan yapılan canlı yayınlar, Youtube için üretilen içerikler, yüksek ödüllü turnuvalar ve sponsorluklar, tester adı verilen kişilerin yaptığı uzaktan veya lokal şekilde oyunların performanslarını ölçme ve değerlendirme işleri sıralanabilir[Sutevski, 2021]. Çoğunlukla genç girişimci nüfusun odaklandığı bu çalışma alanlarında yatırım maliyetleri çok düşüktür. Buna karşın, bu tarz oyun sektörüyle ilgili yenilikçi işlerin dijital ve uluslararası ölçekte oluşu, kazanılan popülerlik ile orantılı şekilde çok yüksek gelirler üretebilmektedir. Örneğin, Minecraft ile ilgili içerik üreten Preston Arsement isimli Youtube kullanıcısı 2020 yılında 3.3 milyardan fazla tıklanma almış ve bunun karşılığında 19 milyon dolar gelir elde etmiştir [Forbes, 2020].

Forbes’in 2019 yılında yayınlandığı listeye göre Youtube’dan en çok gelir elde eden 10 içerik üreticilerinden 5’i oyun sektörüyle ilgilidir [Forbes, 2019]. Bu da gösteriyor ki teknolojiden beslenen çok yönlü ve çok boyutlu bir yapıya sahip olan dijital oyun sektöründe, başarılı bir girişimci olmak için sadece kodlama yapan bir geliştirici olmak zorunda değilsiniz. Çağa ayak uyduran yenilikçi girişimler ve iş modelleri icra etmek de istihdam ve katma değer üretmenizi sağlayabilir.

Kaynakça:

Yorum Yaz