/  Sürdürülebilir Kalkınma   /  İzmir Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı: Bölgesel Ölçekli Pilot Uygulamalarda Teknik Desteğin Rolü

İzmir Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı: Bölgesel Ölçekli Pilot Uygulamalarda Teknik Desteğin Rolü

Hülya ULUSOY SUNGUR
Uzman
Yatırım Destek Ofisi

hulya.ulusoy@izka.org.tr

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), kurulduğu yıldan beri İzmir’in sosyo-ekonomik kalkınmasına yönelik çalışmalarını sürdürülebilirlik ekseninde yürütmektedir. İZKA başta bölgenin kalkınmasına yönelik olarak hazırlanan bölge planları olmak üzere tüm stratejik dokümanlarını ve çalışma programlarını, İzmir’in var olan kaynaklarının en etkin şekilde değerlendirilmesi ve kaynak kullanımındaki bilinç, sorumluluk ve verimliliği artırarak gelecek nesillerin yaşam kalitesi standartlarına sahip çıkılması sorumluluğu ile hazırlamaktadır. İZKA, Çalışma Programında faaliyetlerini Yeşil Büyüme ve Mavi Büyüme ekseninde kurgulamış, uzun süredir çalıştığı yenilik ve girişimcilik faaliyetlerini bu iki amaca hizmet edecek şekilde tasarlamıştır.

Yeşil büyüme İzmir’in kaliteli büyümesi için kritik önemdedir. Bölgede su kaynakları oldukça kısıtlıdır, ekolojik değeri yüksek doğal zenginlikler kentsel gelişme ve kirlilik tehdidi altındadır, tarımsal üretimin bölgenin ekonomisinde önemli yeri vardır ve sanayi sektörü hızla gelişmeye devam etmektedir.  Bölgede su kirliliği, hava kirliliği ve atık bertarafı çevre sorunları arasında öne çıkmaktadır. Aynı zamanda iklim değişikliğinin artan etkileri, bölgede belirgin bir şekilde tecrübe edilmektedir. Bu çerçevede doğru stratejilere dayanarak iklim değişikliğinden doğan olumsuz etkilerin en aza indirilmesi; sanayi bölgeleri ve tarımsal üretim alanlarında sürdürülebilir yaşam ve üretim uygulamalarının artırılması bölge için önem taşıyan konular arasındadır.

Sanayide ve tarımda sürdürülebilir üretim, iklim değişikliğine uyumun en önemli araçlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, kaynak verimliliği, kirliliği kaynağında önleme, eko-inovasyon, çevre dostu ürün vb. yaklaşımlar ile işletmelere üretim maliyetlerinde düşüş ve çevre performansında artış sağlayan eko-verimlilik, diğer bir ifadeyle temiz üretim uygulamaları, 2011 yılından itibaren İzmir’deki sürdürülebilirlik çalışmalarının önemli bir parçası olmuştur.

Ülkemizde eko-verimlilik alanında yürütülen ulusal ve bölgesel ölçekte önemli çalışmaların yanı sıra, İzmir’de yürütülen temiz üretim çalışmalarında sanayide önemli kazanımların sağlanabileceği görülmüştür. Pilot uygulamaların tanıtılması küçük bütçelerle önemli kazanımların sağlanabileceği, bir üretim tesisinde pek çok eko-verimlilik olasılığının bulunabileceği ve çok basit önlem veya değişikliklerin birer temiz üretim çözümü olabileceğinin bilinmesini, dolayısıyla eko-verimlilik uygulamalarının benimsenmesi ve yaygınlaşmasını sağlayacaktır.

İzmir’de Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi

İzmir Eko-verimlilik Programı, İzmir’de Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi’nin finansal aracı olarak tasarlanan mali destek programıdır. Bu proje, 2011 yılında, İzmir bölgesinde eko-verimlilik uygulamalarının yaygınlaştırılması amacı ile İZKA tarafından Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) işbirliği ile başlatılmıştır. Proje bir kamu kurumunun, sanayi işletmelerinin verimliliğini artırmak vizyonuyla, planlamadan uygulamaya kadar tüm süreçleri içerecek şekilde yürüttüğü ve olumlu sonuçlara ulaşan kapsamıyla öne çıkmaktadır.  

Proje ile eko-verimlilik ve çevre konularında geniş bir deneyime sahip TTGV ile birlikte analizler gerçekleştirilmiş ve katılımcı bir anlayışla ülkemizin ilk bölgesel eko-verimlilik stratejisi olan “İzmir Eko-verimlilik Stratejisi” hazırlanmıştır.

Stratejide, eko-verimlilik uygulamalarının hayata geçirilmesi ve yayınlaştırılmasında farkındalık ve kapasitenin artırılmasının pek çok hususu olumlu etkilediği vurgulanmaktadır. “…kapasite geliştirmeye yönelik olarak alınan önlemler mevcut finansal teşviklerden yararlanma oranını artıracağı gibi politika ve stratejilere yön verebilecek, bilgi paylaşımı ve işbirliklerini de destekleyecektir.” (İZKA, 2012, sayfa 153) Bu nedenle İzmir’de Eko-Verimlilik Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesinin önemli bir kısmı pilot uygulamalar ve kapasitenin geliştirilmesine odaklanmıştır.

Bölgesel düzeyde yerel uzmanlığın oluşması ve işbirliği ağlarının kurulması eko-verimlilik uygulamalarının gerçekleştirilmesi için kritik önemdedir. Sanayi sektöründe, hizmet sağlayıcı kuruluşlarda, akademide ve ilgili diğer kuruluşların gerekli bilgi ile donatılması ve bu uygulamaların küçük finansal kaynaklarla ancak doğru işbirlikleri ile yapılabilirliği konusunda farkındalığın oluşturulması bölgesel ve hatta ulusal ölçekli sürdürülebilir üretim çalışmalarının temelini oluşturmaktadır.

Buradan hareketle proje kapsamında eğitim bileşeni bu hedefleri sağlayabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu kapsamda sanayi sektörü ve hizmet sağlayıcılara yönelik eğitimler gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında eko-verimlilik konusunda yerel uzman havuzunun oluşturulması ve bilginin yayılmasının sağlanması amacı ile TTGV, ODTÜ ve TÜBİTAK MAM’dan eğitimciler tarafından hem teorik hem de pratik içeriğe sahip sertifikalı bir eğitim programı düzenlenmiş, 30 katılımcı sertifika almıştır. Böylece hem farklı kurumlarda hem de farklı sektörlerde rehberlik yapabilecek eko-verimlilik uzmanlarının yetiştirilmesi hedeflenmiştir.

Yerel Uzmanlara Yönelik Eko-verimlilik Eğitimi

Eğitim çalışmaları kapsamında sanayi sektöründe yöneticilere yönelik özel bir yaklaşımla bilgilendirmeler yapılmıştır. Sektörde yöneticilerin konuyu anlaması ve sahiplenmesi, eko-verimlilik uygulamalarının kirlilik kontrolü ve çevre korumadan farklı bir kavram olduğu, sanayiciye mevzuata uyumun kolaylaşması ve ekonomik faydalarının olması gibi olumlu getirilerinin aktarılması ayrı bir faaliyet olarak tasarlanmıştır.

Eko-verimlilik olanaklarının tespit edilmesi ve uygulanması teknik bilginin yanında bazı ölçümlere de ihtiyaç duyan fizibilitelere dayanmalıdır. Bu nedenle temiz üretim analizleri, izleme, ölçüm ve diğer hizmetleri sunabilecek kurum ve kuruluşların tespit edilmesi, onlarla iletişimin oluşturulması ve sürdürülebilir işbirliği ağlarının yaratılması projenin bir diğer önemli faaliyet alanını oluşturmuştur. 

Strateji kapsamında önceliklendirilen diğer bir konu pilot projelerin hayata geçirilmesidir. Pilot projelerin uygulama yöntemleri, içerik ve başarılı sonuçlarının tanıtımı bu alandaki farkındalığı artırmakta büyük rol üstlenmektedir. Strateji ve analiz çalışmaları sırasında eko-verimlilik uygulamalarının hayata geçirilmesinde kullanılacak finansal destek mekanizmalarının sıradan desteklerden farklı bir şekilde tasarlanması gereği ortaya konmuştur. Bu alanda ihtiyaç duyulan finansal destekler mutlaka teknik uzmanlıkla birleştirilerek bütünleşik bir şekilde tasarlanmalıdır. Bu yaklaşımda finansal destekler; mutlaka politika/strateji, işbirliği/bilgi paylaşım ağları, kapasite geliştirme ve farkındalık yaratma uygulamaları ile birlikte tasarlanarak geliştirilmeli; destekler teknik konularda rehberlik süreciyle entegre edilmelidir.

İzmir Eko-verimlilik (Temiz Üretim) Programı

Proje kapsamında, yukarıda anlatılan bütünleşik finansal destek mekanizmasının deneyimlenebilmesi ve stratejinin hayata geçirilebilmesi için, 2014 yılında İZKA ve TTGV işbirliğiyle “İzmir Eko-verimlilik Programı” çağrısına çıkılmıştır.

Programın amacı İzmir’de eko-verimlilik uygulamalarına yönelik kapasiteyi geliştirmek, sanayi kuruluşlarını eko-verimlilik alanında teşvik etmek ve işletmelerde pilot uygulamalar gerçekleştirmektir.  İçeriği İzmir Eko-verimlilik Stratejisi ile uyumlu şekilde TTGV ve ODTÜ ile birlikte hazırlanan program çerçevesinde;

  • Öncelikle stratejide belirlenen sektörlerde pilot uygulamaların gerçekleştirilebilmesine uygun firmalar seçilmiş,
  • Seçilen işletmelerin eko-verimlilik ve temiz üretim yaklaşımları konusunda kurumsal kapasitelerinin artırılması amacı ile teorik ve uygulamalı eğitimler düzenlenmiş,
  • Bir önceki çalışmanın çıktıları doğrultusunda işbirliği yapılacak kurum ve kuruluşların ve temsilcilerinin ve işbirliği alanları (izleme, ölçüm, analiz, etüt, vb.) belirlenmiş,
  • İşletmelerde eko-verimlilik etütleri gerçekleştirilmiş ve pilot projeler geliştirilmiş,
  • Projelere mali destek sağlanmıştır.

Program kapsamında Ekoten Tekstil San. ve Tic. A.Ş.,  BTM Bitümlü Tecrit Maddeleri San. ve Tic. A.Ş., Tamtad Konservecilik San. ve Tic. A.Ş. ve Şentaş Tarım Ürünleri İhr. San. ve Tic A.Ş. firmaları ile sözleşme imzalanmıştır.

Pilot Uygulamaların Gerçekleştirilmesi

Pilot uygulamalar firma üretim süreçlerinde doğru projelerin belirlenmesi, başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi ve yararlanıcı firmalarda kapasitenin geliştirilmesi üzerine kurgulanmıştır.

Sözleşmeler imzalandıktan sonra firma yetkililerine eğitimler verilmiş, eko-verimlilik (temiz üretim) alanında bilgi düzeylerinin artırılması hedeflenmiştir.

Firmalarda yapılan etütler ve değerlendirmeler TTGV uzmanları, ODTÜ ve konusunda yetkin uzmanlarca yararlanıcı firma yetkililerinin de sürece katkısı alınarak gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan etüt raporlarında hayata geçirilmesine karar verilen eko-verimlilik olanakları İZKA hibe desteği, TTGV geri ödemeli desteği ve işletme eş-finansmanı ile gerçekleştirilmiştir.

Ekoten Tekstil Temiz Üretim Uygulamaları

Projeler uygulanmaya başlayınca süreci yönetmek ve her bir projeyi izlemek için bir TTGV uzmanı, bir İZKA uzmanı ve iki bağımsız uzmandan oluşan Proje İzleme Ekipleri oluşturulmuştur. Yerel uzmanlığın oluşturulmasına katkı sağlamak üzere bağımsız izleme uzmanlarından en az birisi Eko-Verimlilik Projesi kapsamında sertifika alan uzmanlardan seçilmiştir.

Pilot projelerle işletmelerde sağlanan kazanımların ve yaratılan etkinin görülmesi, uygulamaların geri ödeme sürelerinin belirlenmesi yaygınlaştırma faaliyetlerinin etkinliği açısından çok önemlidir. Bağımsız izleyiciler pilot projelerde uygulama sürecinde ve tamamlanmalarını takiben 8 ay boyunca çevresel ve ekonomik kazanımların tespit edilmesine yönelik izlemeler gerçekleştirmiştir. Tüm tespitler bir uygulama sonrası değerlendirme çalışmasında raporlanmıştır. 

ŞENTAŞ Saha Ziyareti

Eko-verimlilik çalışmaları çözüm aşamasında özel eko-inovasyon süreçlerine de ihtiyaç duyar. Temiz üretim olanaklarının hayata geçirilebilmesi için sürece ve sektöre özel çözümler tasarlanması gerekir. Bu nedenle Proje İzleme Ekibi dışında projelerde uygulamaların gerektirdiği teknik alanlarda dış uzmanlar ve danışmanlar da görevlendirilmiştir. Bu uzmanlar gerekli ölçümlerin yapılması, ekipmanların tasarlanması ve teknik bilginin aktarılmasında görevlendirilmiştir.

BTM Saha Ziyareti
TAMTAD Saha Ziyareti

Bu şekilde tüm program boyunca ekosistemin tüm aktörlerinin yer aldığı ulusal düzeyde bir işbirliği ağı oluşturulmuştur. Pilot uygulamalarda ODTÜ’nün yanında İzmir üniversitelerinden ilgili bölümlerden akademisyenler, yerel kurumların uzmanları, İzmir içinden ve dışından enerji verimliliği ve çevre danışmanlık firmaları, ekipman tedarikçileri gibi pek çok aktör destek yararlanıcısı firmalara teknik süreçlerde rehberlik etmiş, uygulamaların başarılı şekilde gerçekleştirilmelerine ve sonuçlarının sürdürülebilir olmasına destek olmuştur.. Sonuç olarak, uygulama aşamasında verilen bu teknik destek finansal desteğin etkisi ve etkinliğini artırmıştır.

Program sonrasında, sonuçların yaygınlaştırılması amacı ile işbirliği ağında bu tarz uygulamaları destekleyen, gerçekleştiren veya bu alanda mevzuat geliştiren kurumlarla iletişimler başlatılmış ve pek çok ortamda pilot uygulamaların sonuçları ve programdaki teknik destek unsurunun önemi paylaşılmıştır. Metodolojisi ve teknik uzmanlığı güçlendirmeye yönelik kurumlar arası işbirliği yaklaşımı ile çalışma ulusal düzeyde İzmir’e ve konuya dikkat çekmiştir.

Teknik ve finansal destek unsurlarını birleştiren İzmir Eko-verimlilik Programı üretimde iklim değişikliğine uyum kapasitesini artırmaya yönelik çözümlerin bulunduğunu, bunların düşük bütçeler ve kısa geri ödeme süreleri ile yapılabilir olduğunu göstermiştir. Bu yaklaşımın bilinirliği, İZKA tarafından yakın gelecekte gerçekleştirilecek kaynak verimliliği ve temiz üretim çalışmalarına bölgemizdeki kuruluşlarımızın fikirsel olarak hazırlanmasını ve sahiplenmesini, üreticilerin süreçlerini temiz üretim olasılıkları açısından değerlendirmeye başlamalarını da sağlamıştır.

Kaynakça:

Yorum Yaz