/  Sürdürülebilir Kalkınma   /  Kurumsal Sürdürülebilirlik

Kurumsal Sürdürülebilirlik

İdris DAĞHAN
Uzman
Proje İzleme ve Uygulama Birimi

idris.daghan@izka.org.tr

Sürdürülebilir kalkınma sürecinde en önemli rolü üstlenen aktörlerden biri hiç şüphesiz özel sektör kuruluşlarıdır. Günümüz dünyasında yasal düzenlemeler, uluslararası anlaşmalar, toplumda çevre ve çalışan hakları, yatırımcılar tarafında da şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi konulardaki duyarlılığın giderek artması özel sektör kuruluşlarının da sürdürülebilirlik konusunda stratejiler geliştirmesine yol açmaktadır. Küreselleşme ve gelişen bilgi iletişim teknolojileri sayesinde daha görünür hale gelen faaliyetler, işletmeleri daha sorumlu davranmaları konusunda zorlamaktadır (Blowfield ve Murray, 2008:87). Bu bağlamda, özel sektör kuruluşlarının varlığını devam ettirebilmesi için kâr maksimizasyonu odaklı stratejiler yerine günümüz beklentilerine cevap veren yenilikçi stratejiler geliştirmesi elzem bir ihtiyaç haline gelmiştir.

20. yüzyıl, Sanayi Devrimi’nin yarattığı etkiyle ekonomik refahın arttığı bir dönem olmuştur. Yaşanan sanayileşmeye paralel olarak nüfus dağılım dengeleri, kentleşme yönünde yoğunlaşmaya başlamıştır. Diğer taraftan dünyanın pek çok ülkesini sarsan dünya savaşlarının sona ermesi ile nüfus artışı kaydedilmiştir. Bununla birlikte, yaşanan sosyoekonomik gelişmeler, çevresel ve sosyal anlamda bazı olumsuz sonuçları doğurmuştur. Bu olumsuzluklar, doğal kaynakların tahrip edilmesi, yenilenemeyen enerji kaynaklarının hızlı tüketimi, en önemli üretim faktörlerinden olan çalışanların temel haklarının korunması gibi konularda yeni bir bakış açısı ihtiyacına ilişkin bir farkındalık yaratmıştır (Özmehmet, 2008).

Yukarıda dile getirilen gelişmeler doğrultusunda, tanımı ve başlangıçtaki gelişimi itibariyle, uluslar üstü bir nitelik taşıyan sürdürülebilir kalkınma, geçen zaman içerisinde, küresel boyuttan ulusal, bölgesel ve organizasyonel düzeyde hedeflenen ve uygulanan bir kavram haline gelmiştir (Altuntaş ve Türker, 2012). Sürdürülebilir kalkınma anlayışı, organizasyonel düzeye “kurumsal sürdürülebilirlik” ifadesiyle aktarılırken, “bir kurumun, doğrudan ve dolaylı paydaşlarının (ortaklar, çalışanlar, müşteriler, baskı grupları, toplum vs.) ihtiyaçlarını, gelecekteki paydaşlarının ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağını tehlikeye atmadan sağlanan kalkınma” olarak tanımlanabilir (Dyllick ve Hockerts, 2002: 131). Dolayısıyla, kurumsal sürdürülebilirlik en yalın anlatımıyla sürdürülebilir kalkınma kavramının organizasyon düzeyine indirgenmesi olarak ifade edilebilir (Dalgıç Turhan, Özen ve Albayrak, 2018). Kurumsal sürdürülebilirlikte işletmelerin, içinde bulundukları toplum ve çevre kurallarını dikkate alarak faaliyetlerini sürdürmeleri gerekmektedir (Anatolianpr, 2019).

Ekonomik, sosyal ve çevresel boyutuyla kurumsal sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın ve bilinçlenmenin artması, özellikle gelişmiş ekonomilerde özel sektör kuruluşlarının uluslararası geçerliliğe sahip sertifikasyon süreçleri ve çeşitli sürdürülebilirlik göstergelerini içeren “sürdürülebilirlik raporları” yayınlanmaya başlamasına yol açmıştır.

Günümüzde kurumsal sürdürülebilirlik stratejisi izleyen ve raporlar yayınlayan kuruluşlar artan farkındalık nedeniyle bulundukları sektörde giderek artan oranda rekabet üstünlüğü elde etmekte, daha çok itibar görmekte ve güven hissi uyandırmaktadır. Bu nedenle, borsalar da gerek firmalar için kurumsal şeffaflık ve hesap verebilirlik olanağı sağlamak, gerekse yatırımcılar için sürdürülebilirlik ve kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerini benimseyen firmaların ayırt edilip bu firmalara yatırım yapılmasını sağlamak amacıyla sürdürülebilirlik endeksi oluşturma faaliyetleri yürütmektedirler (Dalgıç Turhan, Özen ve Albayrak, 2018). Bu bağlamdaki ilk sürdürülebilirlik endeksleri, Dow Jones (1999) ve Financial Times Stock Exchange (FTSE) tarafından (2001) oluşturulmuştur (BIST, 2014: 36). Ülkemizde de Borsa İstanbul, sürdürülebilirlik uygulamalarını teşvik etmek amacıyla BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ni geliştirmiş ve ilk kez 2014 yılında sürdürülebilirlik değerlemeleri başlamıştır (BIST, 2015: 3).

Yapılan bir araştırmada dünyanın en büyük 250 şirketinin %92’sinin sürdürülebilirlik raporu yayınladığı belirlenmiştir (GRI, 2014).  Artiach vd. (2010) tarafından yapılan araştırma kapsamında ise Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nin üst sıralarındaki firmalar ile bu endekste yer almayan firmalar karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, endekste yer alan firmaların, diğer firmalara göre büyüklük, karlılık ve büyüme düzeyleri bakımından anlamlı bir farklılık gösterdiğini, karlılık ve büyüme potansiyelinin, kurumsal sürdürülebilirlik performansına yüksek seviyede yatırım yapılması ile ilişkili olduğunu belirtmektedir (Dalgıç Turhan, Özen ve Albayrak, 2018). Ülkemizde ise, kurumsalsurdurulebilirlik.com verilerine göre, bugüne kadar 119 kuruluş tarafından 395 sürdürülebilirlik raporu yayınlanmıştır.

Toplumda sürdürülebilir kalkınma kültürü geliştikçe yatırımcılar ve tüketiciler tarafında beklentiler yoğunlaşacak buna paralel olarak yasal düzenlemeler de artış gösterecektir. Sürdürülebilirliği odağına alabilen kurumlar rekabet avantajı elde ederek varlığını devam ettirebilecek, ayak uyduramayanlar ise bir süre sonra varlıklarını sürdürme konusunda zorlanır hale gelecektir. Bu nedenle salt kar maksimizasyonu güdüsüyle hareket eden özel sektör kuruluşları ilerde sektördeki konumlarını koruyabilmek için bu çizgiden ayrılmalı ve sürdürülebilirlik hedefine odaklanmalıdır.

Kaynakça

  • Altuntaş, C., Türker, D. (2012). Sürdürülebilir Tedarik Zincirleri: Sürdürülebilirlik Raporlarının İçerik Analizi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(3), 39-64.
  • Anatolianpr (2019). Kurumsal Sürdürülebilirlik Nedir.
  • Artiach, T., Lee, D., Nelson, D., & Walker, J. (2010). The determinants of corporate sustainability performance. Accounting & Finance, 50(1), 31-51.
  • Blowfield, M. ve Murray, A. (2008). Corporate Responsibility A Critical Introduction, Oxford University Press, Oxford.
  • Borsa İstanbul (2014). Şirketler İçin Sürdürülebilirlik Rehberi, İstanbul.
  • Callens, I., Tyteca, D. (1999). Towards indicators of sustainable development for firms: a productive efficiency perspective. Ecological Economics, 28(1), 41-53.
  • Borsa İstanbul (2015). BIST Sürdürülebilirlik Endeksi Araştırma Metodolojisi, İstanbul.
  • Dalgıç Turhan G., Özen T. ve Albayrak R. S. 2018). Kurumsal Sürdürülebilirlik Kavramı, Stratejik Önemi ve Sürdürülebilirlik Performansı Ölçümü: Literatür Çalışması. Ege Stratejik Araştırmalar Dergisi, Cilt:9, Sayı:1, 17-37.
  • Dow Jones Sustainability Index, (2012).
  • Dyllick, T., Hockerts, K. (Beyond The Business Case For Corporate Sustainability. Business Strategy And The Environment, 2002). 11(2), 130-141.
  • Giddings, B., Hopwood, B. ve O’Brien, G. (2002). Environment, Economy and Society: Fitting Them Together Into Sustainable Development. Sustainable Development, 10(4), 187–196. Global Reporting Initiative – GRI Sürdürülebilirlik Raporlaması Kılavuzları (2014). G4 Uygulama El Kitabı. 20.08.2016,
  • Imada, A. S. (2008). Achieving sustainability through macroergonomic change management and participation. In Corporate sustainability as a challenge for comprehensive management, (ss. 129-138), Physica-Verlag HD.
  • Özmehmet, E. (2008). Dünyada ve Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımları. Journal of Yaşar University, 3(12), 1853-1876.
  • Soubbotina, T. P. (2004). Beyond Economic Growth: An Introduction to Sustainable Development. 2nd edition, USA: World Bank.
  • Zink, K. J. (2007). From total quality management to corporate sustainability based on a stakeholder management. Journal of Management History, 13(4), 394-401.
Yorum Yaz