Gig Ekonomisi: Geleceğin İş Gücü ve Yaratıcı Endüstriler
Cangül Kuş
Birim Başkanı
Mavi Büyüme Politikaları Birimi
cangul.kus@izka.org.tr
Popüler “gelecek” tartışmaları içerisinde yaratıcılık ve teknolojik gelişmelerin, iş gücü ve istihdam piyasasının temel dönüştürücüleri olduğu kabul ediliyor (Naisbitt;1991, Florida;2002, 2005, Friedman;2014, Rogers;2020). Özellikle son 50 yıllık post-fordist dönemin sermaye sahipleri için oldukça parlak, iş gücü için ise yorucu ve rekabetçi bir dönem olduğu, eşitsizlikler ve rekabetin bu temel dönüştürücüler ekseninde biçimlendiği söylenebilir. İşte “gig ekonomisi” post-fordist dönemin yarattığı uzmanlaşma ve teknoloji sayesinde, emeğin rövanşı olmaya doğru ilerliyor. 4. Sanayi Devrimiyle değişen üretim ve çalışma yaşamı, ivme kazanan dijitalleşme, yaratıcılık ve Covid-19 pandemisinden çıkışın etkisiyle gig ekonomisi geleceğin iş gücünü yaratıyor.
Özü itibarıyla “gig ekonomisi” kavramı, resmi bir işçi-işveren ilişkisine dayanmayan, işveren tarafındaki talebin, talebe yanıt verebilecek uzmanlık ve yetenek arzı ile dönemsel işbirliklerine dönüştüğü, daha az yapılandırılmış çalışma düzenlemeleri ve çevrimiçi platformların aracılık ettiği esnek işlere atıfta bulunmak üzere geliştirilen bir kavram(Abraham ve dig.,2018:1). Geleneksel istihdam biçiminde, bir çalışanın pozisyonu ve kazancı, iş deneyimine bağlıyken; gelecekteki pozisyon ve ödüller ise mevcut performansına dayalı olarak gerçekleşmektedir. Bunun aksine gig ekonomisinde çalışanlar, geçmiş istihdamlarına bakılmaksızın, gelecekte bir istihdam veya hukuki tazminatlara yönelik söz verilmeksizin işe alınırlar. Böylece gig ekonomisi, uzun vadeli sözleşmeler ve işçileri işverenlerine bağlayan resmi düzenlemelerin şekillendirdiği ekonomiye bir tür esneklik kazandırmaktadır. Bu ekonomide, işverenler bu çalışanları işletmenin bir parçası haline getirmek yerine, talebe göre istihdamı ve ücreti ayarlayabilirler. Böylelikle, istihdamı ve ücretleri daha esnek hale getiren gig istihdamları, ekonomik dalgalanma riskini çalışanlara kaydırmaktadır (Friedman, 2014:172). Bu yönüyle eleştiriliyor olmasına karşın, üretimde devamlılığı sağlaması ve süreçleri çevikleştirmesi gig ekonomisinin olumlu özellikleri arasındadır. Özellikle pandemi döneminde artan işsizlik ve kırılganlaşan istihdam olanaklarının gölgesinde, gig ekonomisi, çalışanlara uzmanlıkları, sahip oldukları yetenekler ve yaratıcılıkları ile meşguliyetlerini yeniden üretebilme imkânı tanımakta, bir fırsat alanı oluşturmaktadır.
Teknolojiye kolaylıkla uyum sağlayabilme, yüksek katma değer ve refah ile ilişkilendirilme, yeniliği artırma, büyümeyi hızlandırma, nitelikli işgücü ve bölgelerde beşeri sermaye artışına katkı sağlamaları ile karakterize edilen yaratıcı endüstriler, bir bakıma gig ekonomisini yaratan ve değişime en hızlı uyum sağlayan alanlar arasında gösterilmektedir. Yaratıcı endüstri alanları olarak nitelendirilen bilgi teknolojileri, yazılım, bilgisayar hizmetleri, TV, film, video, fotoğraf ve dijital içerik üretim faaliyetleri, tasarım faaliyetleri (endüstriyel tasarım, moda, grafik tasarım), reklam ve pazarlama faaliyetleri alanlarındaki yaratıcı bireyler bu yeni ekonomi alanının “gig işçileri” (gig workers) olarak değerlendirilmektedir. Bu alanlarda ürün ve hizmet üreten bireylerin, gig işçilerinin, temel özellikleri ise, yaratıcı yeteneklerini dijital yetkinliklerle pekiştirmiş olmaları. “Createch yetenekler” (PEC, 2019) (createch skills) olarak kavramsallaştırılan ve bireylerin yaratıcılıklarını bilgisayar tabanlı ve yazılımları kullanabilme yetkinliği ile ürün ve hizmete dönüştürebilme, yeni ekonominin iş gücü piyasasında hangi ücret ve hangi sıklıkla “istihdam” edilebileceklerini belirlemektedir.
Tablo 1: Yaratıcılık ve Dijital Yetkinliklerle Bağdaştırılan Uygulama ve Programlar
Actionscript | Adobe Photoshop | Macromedia Fireworks |
Adobe Acrobat | Adobe Premiere | Mailchimp |
Adobe Creative Suite | Cinema 4D | Mastercam |
Adobe Dreamweaver | CSS | Omnigraffle |
Adobe Flash | Final Cut Pro | Prezi |
Adobe Illustrator | Google Analytics | Quarkexpress |
Adobe Indesign | HTML5 | Social media Platforms |
Visual Design |
Bireyin zihninden kolayca ayrıştırılamayan, bireyin zihnine, mekâna ve yerele gömülü olduğundan deşifre edilmesi zor olan, doğrudan bireyle ilişkili olduğu için hüner, yetenek ya da beceri olarak da adlandırılabilen örtük bilgi (Tekeli, 2002), yenilik ve yaratıcılığın da kaynağı olarak görülüp desteklenmektedir (İZKA, 2012:35). İşte createch yetenekler, bireylere sahip oldukları örtük bilgiyi yeniliğe ve yaratıcı çıktılara dönüştürme şansı verirken aynı zamanda onları, ekonomik değeri yaratan temel süje haline getirmektedir. Tablo 1’de gösterilen programlar ve uygulamaları etkin kullanma becerisi, bireylere örtük bilgilerini yeniliğe dönüştürebilme fırsatı verirken, eğitim sistemlerinin de bu donanıma sahip iş gücünü yetiştirmek üzere pozisyon alması beklenmektedir. Zira bahse konu işgücü, bilgi temelli ekonomiden doğan gig ekonomisinin itici gücünü oluşturmaktadır.
Tablo 2: Yaratıcılık ve Dijital Yetkinliklerin Karşılık Bulduğu İş ve Endüstri Alanları
Sanat Yönetimi (Art Direction) | İllustrasyon (Illustration) | İç Mimarlık (Residential Design) |
Mimari Çizim (Architectural draughting) | Eskizleme (Sketching) | |
Animasyon (Animation) | Bilgi Mimarisi (Information Architecture) | Hikaye Anlatımı (Storytelling) |
Yaratıcı Yönetmenlik (Creative Design) | Motion Graphics | Sosyal Medya Pazarlama (Social Media Marketing) |
İçerik Geliştirme (Content Development) | Multimedya (Multimedia) | Dizgicilik (Typesetting) |
Grafik Tasarım (Graphic Design) | Fotoğraf İyileştirme (Photo Editing) | UX Wireframes |
Dijital Tasarım (Digital Design) | Post Produksiyon (Post Production) | Video Grafik Hizmetleri (Videography) |
Önyüz Geliştirme (Front-End Web Development) | Fotoğraf (Photography) | Video Prodüksiyon Hizmetleri (Video Production) |
Etkileşim Tasarımı (Interaction Design) | Nicel Analiz (Quantitative Analysis) | Web Sitesi Tasarımı (Website Design) |
Tablo 2’de gösterilen iş ve endüstri alanları, gig işçilerinin içerisinde yer alabildikleri iş ve endüstri alanlarını göstermektedir. Bu alanlarda yetenek arayışında olan işverenlerin dönemsel işbirlikleri yaparak yarattıkları istihdamın girişimciliği teşvik etmek, sınırsız İnovasyon, esneklik, özerklik, iş-yaşam dengesi kurma gibi (Kalleberg ve Dunn, 2016:10) bireyler ve ekonominin geneli üzerinde somut olumlu etkileri olduğu değerlendirilebilir. Bağımsız çalışmanın yaygınlaşması, işsizler için fırsat yaratılması, iş gücüne katılımın artırılması, hatta üretkenliğin artışının dolaylı etkiler olduğu da pekâlâ söylenebilir.
Edison Research, McKinsey&Company, PYMNTS gibi araştırma ve veri analitiği konusunda çalışmalar yapan saygın şirketler, Mastercard gibi ödeme sistemleri üzerine uzmanlaşmış olan finans şirketleri gig ekonomisinin 2023 yılına kadar işlem büyüklüğünün 455 Milyar USD’a ulaşacağı yönünde tahminlerde bulunuyorlar. Bu büyüklük her ne kadar Uber, Lyft, Handy, Task Rabbit ya da Airbnb gibi aslında yetenek ve yaratıcılıkla doğrudan bağdaştırılamayacak olan çevrimiçi platformların verilerini de tahminlere dahil ediyor olsa da, aslında bu ekonomik büyüklük içerisinde farkı yaratan işlerin, yaratıcı endüstri alanlarında olduğu nüansına dikkat etmek gerekiyor. Oxford Üniversitesi Internet Enstitüsü araştırmacıları Otto Kässi ve Vili Lehdonvirta tarafından 2018 yılında yapılan araştırma, online işlerde en yüksek talebin, bu kategoriye ait boş pozisyonların yaklaşık üçte birinin yazılım geliştirme ve teknoloji becerilerinden oluştuğunu ortaya koymaktadır (Kassi ve Lehdonvirta; 2018:246). Çalışmanın bulguları yazılım geliştirme ve teknolojisini; yaratıcı ve multimedya çalışmaları, ardından büro ve veri girişi çalışmalarının takip ettiğini göstermektedir. Online işlerin hangi ülke işverenleri tarafından sunulduğunun da araştırıldığı çalışmada, boş pozisyonların neredeyse yarısının ABD’den işverenler tarafından ilan edildiği; diğer önde gelen işveren ülkeler arasında Birleşik Krallık, Hindistan, Avustralya ve Kanada gibi ülkelerin bulunduğu belirtilmektedir. Araştırmada, diğer kuruluşlarca yayınlanan raporların da desteklediği biçimde, gig ekonomisinin %38’inin 18-34 yaş arası bireylerden oluştuğu, bu yaş grubunun %53’ü için gig ekonomisinin birincil gelir kaynağını oluşturduğu görülmektedir.
Türkiye’de yaratıcı endüstriler alanının, toplam istihdam içerisindeki payı %1’dir (İZKA,2021). Bu pay yaklaşık 350.000 kişilik bir istihdam anlamına gelmektedir. Türkiye’nin toplam iş gücü içerisindeki bu mütevazı pay, yaratıcı endüstri alanları içerisinde en katma değerli üretimin gerçekleştiği bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki istihdamı da içermektedir. Diğer OECD ülkeleri ile kıyasladığında %52’lik katma değer payı ile “bilgisayar programlama faaliyetleri”nin öne çıktığı, ülkemizin birçok OECD ülkesini arkada bıraktığı bu katma değer payı, hiç de azımsanacak bir pay değil. Nitekim bu alan, İzmir’in yaratıcı endüstrileri içerisinde gerek istihdam gerekse ciro büyüklüğü olarak da en güçlü yaratıcı endüstri alanı. Bilgisayar hizmetleri ve yazılım faaliyetlerinin, daha özelde bilgisayar programlama faaliyetlerinin bir üstünlük alanı olarak daha yakından çalışılması, bu alanda sahip olduğumuz beşeri sermayenin yetkinliklerinin geliştirilmesine yönelik adımlar atılması gerekiyor. Çünkü İzmir’in “bilgisayar programlama faaliyetleri” konusundaki güçlü konumunu sürdürebilmesi, İzmir’in ve ülkemizin gig ekonomisi yoluyla sahip olduğu yetenekleri girişimlere dönüştürebilmesi, yaratıcı ürün ve hizmetleri ile uluslararasılaşabilmesi, istihdama ilişkin kırılganlıklarının azaltılabilmesi, ancak yaratıcı ve dijital yetkinliklerle donatılmış işgücü oluşturmakla mümkün olabilir.
Kaynakça:
- Abraham, Katharine G., Haltiwanger, John C., Sandusky, Kristin, Spletzer, James R., “Measuring the Gig Economy: Current Knowledge and Open Issues”, NBER Working Paper No. 24950, 2018.
- Florida, Richard, (2002). The Rise of the Creative Class. New York: Basic
- Florida, Richard, (2005). Cities and the Creative Class. New York: Routledge.
- Friedman, Gerald (2014). “Workers Without Employers: Shadow Corporations And The Rise of The Gig Economy”, Review of Keynesian Economics, 2, 2, 2014, s. 171-188.
- Kalleberg, Arne L., Dunn, Michael, “Good Jobs, Bad Jobs in the Gig Economy”, Perspectives on Work, 2016, s. 10-14.
- Kässi, Otto, Lehdonvirta, Vili, “Online Labour Index: Measuring The Online Gig Economy for Policy And Research”, Technological Forecasting & Social Change, 137, 2018, s. 241–248.
- Naisbitt, John, (1991) “Megatrends 2000”, Avon Books, New York, USA
- Rogers, Micheal, Blog, “Who Will Regulate the Future?”, “”Can We Competer With Robots?”
- Tekeli, İlhan, (2002), Bilgi Toplumuna Geçiş: Sorunsallar, Görüşler, Yorumlar, Eleştiriler ve Tartışmalar, Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, Tübitak Matbaası, Ankara
- “Getting the most out of the gig economy”, Oxford Economics, Blog
- “Independent work: Choice, necessity, and the gig economy”, MckinseyCompany Report, 2016
- The Creative Digital Skills Revolution, (2019), Creative Industries Policy and Evidence Center (PEC), NESTA, UK
- Türkiye’de Yaratıcı Endüstrilerin İBBS-2 Bölgeleri Düzeyinde Analizi: İzmir’e Bir Bakış, (2021), İZKA, İzmir
- Bilgi Toplumu Temelli Kalkınma Stratejisi, (2012), İZKA, İzmir