/  Sürdürülebilir Kalkınma   /  Bir Kent Parkı Olarak Kültürpark’ın Dönüşümü: Bir Gelecek Hayali

Bir Kent Parkı Olarak Kültürpark’ın Dönüşümü: Bir Gelecek Hayali

Korhan MANGIR
Uzman
Proje Uygulama ve İzleme Birimi
korhan.mangir@izka.org.tr

Fotoğraf 1: Kültürpark genel görünüş

Kültürpark; 1925 yılı İzmir imar planlarında park olarak tanımlanmış, 1930’lu yıllarda enternasyonal fuar çalışmaları sırasında tekrar projelendirilerek tüm İzmirlilerin bildiği tarihsel geçmişiyle birlikte olağanüstü doğal yapısına kavuşmuştur. Doğal ve tarihi sit statüsüne sahip olan Kültürpark; 20 hektardan fazlası yeşil alan olmak üzere toplam 42 hektar büyüklüğünde, aktif olarak kullanılan bir kent parkıdır.

Kültürpark; Cumhuriyet döneminde yapılmış meydan ve bulvarlarla çevrili; Agora ve Kadifekale gibi tarihi alanlara yürüyüş mesafesinde; Kemeraltı, Basmane, Konak ve Alsancak gibi farklı yaşam alanlarına komşu; deniz, liman, kamusal alanlara ve binalara yakın, tüm bu çevrelerde yaşayanların rahatlıkla ulaşabileceği şekilde kent merkezinde konumlanmaktadır.

Günümüzde park içinde yer alan heykeller, sanat eserleri ve tesisleriyle kentin kültürel yaşantısına; yürüyüş yolları, tenis kortları, sahaları, spor salonları, yüzme havuzuyla sportif faaliyetlerine; lunaparkı, fuar alanı, paraşüt kulesi, gazinolarıyla eğlence hayatına; adeta müzeyi anımsatan Lozan, 26 Ağustos, Cumhuriyet, 9 Eylül ve Montrö kapılarıyla kent belleğine katkı sunan bu alan; aynı zamanda kendine özgü 200’den fazla türe ait 7.200’den fazla bitki varlığı, ekosistemi ve özgünlüğü ile korunarak yaşatılması gereken kültürel, tarihi, doğal, ekolojik bir alandır.

Küllerden Doğan Cumhuriyet Mucizesi Bir Doğa Harikası

Geçmişi anlamadan geleceği planlamanın mümkün olmadığının en güzel örneğidir Kültürpark. Bu yüzden Kültürpark’ın geleceğini planlamak için öncelikle geçmişinin doğru bir şekilde algılanması ve hangi amaçla, hangi şartlar altında nasıl kurulduğunun bilinmesi önem arz etmektedir. Günümüzde yapılan çalışmalara, tartışmalara ve yapılması gerekenlere girmeden önce alanın tarihsel gelişim sürecinin doğru anlaşılması gerekmektedir.

1922 Büyük İzmir Yangını sonrası 25 binden fazla bina kül olarak geriye devasa bir enkaz bölgesi kalmıştır (Fotoğraf 2-3). Büyük bir kısmı moloz yığını haline gelen İzmir’de; 1923 yılında Cumhuriyetin ilk iktisat kongresi düzenlenmiştir. Düzenlenen bu kongrede; ülkenin her yerinden ticaret mensuplarının ürettikleri malları tanıtmaları için çeşitli sergiler açılması kararı ve Atatürk’ün “Bu şehirde fuarlar kurun, sergiler açın” talimatı sonucu başlatılan ilk çalışmalar, fuarın günümüzde gurur duyduğumuz forma ulaşmasının ilk adımları olmuştur. Önce panayırlar kurulmuş, zamanla fuarların kurulmasıyla alan gelişmeye devam etmiştir.

Fotoğraf 2-3: Kültürpark yapım çalışmalarında yangın enkazları temizlenirken

Cumhuriyet’in ilk yıllarında yangın ile oluşan enkazın kaldırılması ve kentin sağlıklaştırılması konusunda irade ortaya koyan kent yönetimi, Cumhuriyet yönetiminin modern ve yeni ülke temsilini ortaya koyacak çalışmalar gerçekleştirmiştir. Şehrin büyük kısmını kaplayan yangın alanı, Cumhuriyet sonrası modernleşme döneminin ilk şehir plancılığı örneklerinden biri olarak Fransız Beaux Arts Okulu’nun öğretileri doğrultusunda şehir plancıları Raymond Danger, René Danger ve Henri Prost tarafından bir bütün olarak yeniden düzenlenmiş, Fuar ve Kültürpark’ın yapılmasını da sağlayacak üst ölçekli planlama kararlarının temeli atılmıştır.

1931-1940 yılları arasında belediye başkanı olarak görev yapan Dr. Behçet Uz imar çalışmaları kapsamında gündelik işlerden boğulan, yorulan halk ve kurulduğu bölgede yaşayan işçiler için temiz hava, bol güneş ve serinlik alabilecekleri bir sağlık kaynağı olacak alan planlıyordu. Dr. Behçet Uz’un Kültürpark’ı kurarken hayal ettiği; sporla, kültürle ve sanatla, gençler ve çocuklarla dolu, herkesin içinde olmaktan mutlu olacağı bir “kültür parkı” yaratmak; yani “bir halk üniversitesi” kurmaktı. Oluşturulacak ormanlık alanın içinde devrimin bütün özelliklerini yaşatmak üzere kültür tesisleri, çeşitli istikametlerinden giriş kapıları ve bu kapılar önünde birer meydan yapılması planlanmıştı. Alan bölgelere ayrılarak her bölgesinin ayrı ağaçlandırılması düşünülmüştü.

Fotoğraf 4-5: Kültürpark’ın ilk yılları

Dr. Behçet Uz’un fuar ideali ile yardımcısı Suat Yurdkoru’nun 1933 yılında Moskova ziyaretinde gezerek örnek aldığı Gorki Park gibi bir park oluşturma düşüncesi birleşmişti. Yaklaşık bir yıllık çalışma sonucunda ilk etapta 36 hektar olarak düşünülüp 42 hektara genişleyen bir alanda çalışmalara başlanmıştır. 1936 yılında açılışı gerçekleştirilen alan kentin kültür, sanat eğlence ve spor etkinliklerine sahne olurken aynı zamanda tarihi nitelikteki yapıları, kapıları ve meydanları ile kent belleğine de katkı sunan önemli bir mekan olmuştur (Fotoğraf 4-5).

Fotoğraf 6: Kültürpark Hava Fotoğrafı, 1936. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Şener Özler Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi Kaynak: Mesut Özok Arşivi

Cumhuriyet dönemi mirası olan ve “halk üniversitesi” temasıyla oluşturulan Kültürpark alanının 95 yıllık geçmişi ve kent tarihi de dikkate alınarak İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) ile bütünleşmiş yapısı da göz ardı edilmeden gelecek vizyonu oluşturulmalıdır.

Doğal-Kültürel Bir Cumhuriyet Mirası ve Kentsel Bellek Alanı Olarak Kültürpark’ın Geleceği

İzmir’in gelişmesiyle çepeçevre sarılmış yeşil bir ada izlenimi veren Kültürpark (Fotoğraf: 1) ilki 1990 yılında “İzmir Fuarı Kültürpark Çevre Düzenlemesi Fuar Kompleksi Yarışması” ile başlayan yarışmadan bu yana projelendirilmeye, günün ihtiyaçlarına göre yeniden ele alınarak düzenlenmeye çalışılmış, her yönetim tarafından farklı açılardan değerlendirilmiştir.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu (KTVKK), Kültürpark’ı 1991 yılında 2. derece Doğal Sit ve 1992 yılında Tarihi Sit alanı olarak tescil etmiş; tarihi, doğal ve kültürel değerleriyle “sergi ve aktivite merkezi, kültür ve parkın bütünleştiği alan” olarak tanımlamıştır. Bu da bu alanda yapılacak her türlü işlem için kurul onayının zorunlu olacağı anlamına gelmektedir.

Yarışmayı kazanan projenin 1992’de başlayan onay süreci ile kırkı aşkın bina yıkılarak alandaki yeşil alan miktarı artırılsa da 1990-2000 yılları arasındaki süreçte, yarışma ile belirlenen proje kararlarının büyük oranda uygulanmamış olduğu görülmektedir. İlave olarak Kültürpark’ın doğasına ciddi olumsuz etkileri olan fuar holleri, mevcut yapılara eklentiler ve yeraltı otoparkı inşa edilmiştir.

2003 yılında yapılan fuar holleri ile dönemin fuar ihtiyacı karşılanmış ve ihtisas fuarcılığı ile Kültürpark daha etkin biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Ancak 2015 yılında Gaziemir’de 337.000 m² alan üzerine kurulu Fuar İzmir’in hizmete girmesiyle birlikte ihtisas fuarcılığı burada düzenlenmeye başlanmıştır. Bunun dışında gazino ve eğlence kültürünün televizyon yayıncılığı ile azalması, İEF süresinin kısalması,  hayvanat bahçesinin Sasalı’ya, senfoni orkestrasının da Adnan Saygun Sanat Merkezi’ne taşınması sonrası Kültürpark’ın etkinliği ve kullanılabilirliği azalarak güvenlik sorunları ortaya çıkmıştır. Bu hali ile uzun zamandır İEF dışında kullanılmayan, kendi haline terk edilmiş haldedir.

Kültürpark’ı hak ettiği şekilde, nadide bir mücevher gibi, değer vererek korumak İzmirli olarak en önemli görevlerimizdendir. Neyin, nasıl korunacağı bilinmeden planlama yapılamayacağı için de tüm kentlinin katılımı ile hazırlanacak yol haritasının ortaya konması gerekmektedir. Bina, bitki, kullanıcı profili, taşıma kapasitesi gibi envanter çalışmalarının da öncelikli olarak tamamlanması gerekmektedir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB), 1990’da hazırlanan Kültürpark projesini; sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, uzmanlar, araştırmacılar ve Kültürpark’a gönül verenler ile yapılan arama konferansları ve anketler sonucunda “İzmir Kültürpark Strateji Raporu” baz alarak 2014 yılında yenilemiştir. KTVKK’ya sunulan bu proje Koruma Amaçlı İmar Planının (KAİP) hazırlanmamış olması sebebiyle uygun görülmemiştir. Koruma Amaçlı İmar Planının olmaması Kültürpark’ın projelendirme çalışmalarında en fazla karşılaşılan ve bu çalışmalar öncesinde çoktan tamamlanmış olması gereken husustur.

İBB 2020 yılı Aralık ayında yapılan meclis toplantısında envanter çalışmaları tamamlanan Kültürpark Koruma Amaçlı İmar Planını görüşmeye başlamıştır. Bu planda -her ne kadar konunun tarafları ile karşılıklı görüşmeler ile hazırlandığı bildirilse de- alan hesapları, kullanım ve yapılaşma kararları gibi konu ile ilgili tarafların halen farklı görüşlerde olduğu noktaların bulunduğu göze çarpmaktadır. Bu planın meclis onayı alması sonrasında KTVKK onay süreçleri tekrar başlayacak ve uygulamaya geçilebilecek duruma gelinecektir.

Yerel yönetim, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları gibi her kentli aktörün belleğinde Kültürpark alanına dair vizyonlarının farklı beklentileri içermesi kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada hem benzeşen hem de farklılaşan beklentileri geride bırakacak, gözbebeğimiz gibi bakmamız gereken Kültürpark’ı hak ettiği yere ulaştıracak ortak aklın uygulanmasına acil olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Alanın geleceği için tüm tarafların sorumluluk alarak elini taşın altına koyması gerekmektedir.

KAİP’in onaylanması ile birlikte çözülmesi gereken ikinci husus ise alana yönelik yönetim modelinin belirlenmesidir. İZFAŞ’ın da Fuar İzmir’e taşınması sonrasında Kültürpark’ın yönetimi için; alanda belediyenin şube müdürlüğü gibi bir birim yerine teknokratların dışında, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla alanla ilişkili meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de yer alacağı daha demokratik karar alma mekanizmasının kurulduğu, bağımsız bir model geliştirilmelidir. Oluşturulacak olan bu yönetim; koruma amaçlı imar planı, imar planı onayı sonrası hazırlanacak kentsel tasarım ve peyzaj projeleri, alan yönetim planı, stratejik eylem planı, işletme planı gibi çalışmaları hazırlamalı ve uygulamalıdır. Tüm planlama, tasarım, uygulama, izleme ve değerlendirme çalışmalarının tüm disiplinlerin yer alacağı disiplinler arası bir anlayışla yapılması gerekmektedir.

Kültürpark hem doğal hem tarihsel hem de kültürel anlamda korunarak yaşatılması gereken bir alan, bir değerdir. Bu şekilde koruma kültürüyle çalışmalar yürüten UNESCO Dünya Karma (Doğal-Kültürel) Mirası listesi için başvuru koşullarında yer alan kriterler baz alınarak çalışılmalıdır. Kültürpark bu listeye dahil olmak için gerekli dünya mirası listesine alınma kriterlerinden 2., 4. ve 5. kriterleri karşılayacak kapasiteye sahiptir. Dünya miras listesine dahil olunamayacak olsa da listedeki alanların daha iyi korunduğu gerçeğinden yola çıkarak yine bu kriterler doğrultusunda çalışma yapılmalıdır. Bunun için de yukarıda açıklanan ama gerçekten anlamına uygun olacak şekilde katılımcı bir politika ve güç birliği ile yönetim modeli oluşturulmalıdır.

Kültürpark’ın sadece kendi içinde değil hinterlandındaki diğer park ve yeşil alanlarla, kazı alanlarıyla, limanla, denizle bir bütünlük içinde ele alınmalı bu amaçla da Kültürpark’ın diğer alanlarla ilişkisinin kurulması planlanmalıdır. Kültürpark’ın, çevresiyle ilişkileri kurgulanırken hazırlanan ulaşım projeleri; tramvay, otobüs, fayton, bisiklet ve yaya güzergâhları Kültürpark’ı merkezde konumlandıracak şekilde gözden geçirilmelidir. Kordon’da yer alan nostaljik tramvayın gemi ile gelen günlük turistlerin de kullanabilmesi için liman ve Kültürpark’ı birleştirmesi irdelenmelidir.

Kültürpark, yapıldığı yıllarda olduğu gibi bir kültür ve sanat parkı olarak; mevcut beş kapının statik açıdan taşıdığı risklerin araştırılması, güçlendirilmesi ve günümüz mimarisi ve tarihsel görünümüne uygun olacak şekilde yenilenmesi, kapıların açıldığı meydanların kentsel meydanlar olarak yeniden ele alınması ve günümüz koşullarında tasarımlarının yenilenmesi, fonksiyonunu yitiren yapıların yıkılması, yeşil alan miktarının artırılması ve yeşil alanların gezilebilir ve kullanılabilir hale getirilmesi, kültürel etkinlik alanlarının geçici, sökülür takılır, hafif malzemeden olacak şekilde dönüştürülmesi, engelli spor alanları yaratılması, kent hafızasında yer etmiş mekanların yeniden etkin ve kullanılabilir hale getirilmesi, tematik bahçelerin yaratılması hedeflenmelidir.

Ayrıca bu çalışmalar yapılırken hızlı bir şekilde Kültürpark’ın bugünkü kullanımı analiz edilerek, sorun yaşadığı aydınlatma, temizlik, güvenlik, havuzların yenilenmesi, heykellerin bakımı gibi konularda acil eylem planı hazırlanarak, iyileştirme çalışmaları hızlıca yapılmalıdır.

En önemli husus da Kültürpark’ın ilave yapılaşmadan kaçınarak korunması gerektiğinin tüm paydaşlarca kabul edilmesi gerekliliğidir. Kültürpark’a yeni fonksiyon yüklemeden; fuar, park, spor, kültür, sanat ve eğlence eksenindeki mevcut işlevlerine sadık kalınarak, fuar hollerinin kaldırılarak yeşil alan dokusu artırılarak kullanılmalıdır. Böylelikle yeniden tarihsel varlığını vurgulayan, doğal değerleriyle korunan, kamusal bir yaklaşımla tasarlanan, ortak akılla oluşturulmuş yaşayan ve kent yaşayanını tekrar içine çeken dinamik bir kent parkına kavuşabiliriz.

Kaynakça

Yorum Yaz