Deniz Taşımacılığında Kümelenme Yoluyla Rekabet Edebilirliğin Geliştirilmesi: Flanders Limanları Ve İzmir
Cangül KUŞ
Birim Başkanı
Mavi Büyüme Politikaları
cangul.kus@izka.org.tr
COVID pandemisi ile tüm ekonomik sistemler sorgulanır hale geldi. Sürdürülebilirlik hemen her tartışmada en sıcak konu başlığı olurken, geri dönüşüm, döngüsel ekonomi, sıfır atık, su ve enerji verimliliği uygulamaları sektörler ve aktörler arasında işbirliğine ve ortak hareket etmeye eskisinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor. İşbirliği söz konusu olduğunda çağrışım yapan ilk kavramlardan biri de kümelenme. Kümelenme, 90’lı yıllardan bu yana üzerine en fazla konuşulan ve hemen her ulusal ve bölgesel strateji belgesinde kendisine yer bulan popüler bir kalkınma kavramı. 1990 yılında yayımladığı Ulusların Rekabet Avantajı (Competitive Advantage of Nations) kitabı ve bu kitapta kurguladığı Elmas Modeli ile kümelenme kavramının ana teorisyenleri arasında yer alan Michael Porter’ın tanımladığı biçimde kümelenme; aynı bölgede ve aynı iş kolunda, aynı değer zincirinde faaliyet gösteren, birbiriyle iş birliğinde bulunan ve aynı zamanda birbirine rakip olan, birbiriyle ilişkili işletmelerin ve onları destekleyici kurumların (üniversiteler, kamu kuruluşları, araştırma kuruluşları, mesleki dernekler, teknoloji ve yenilikçilik merkezleri, bankalar, sigorta şirketleri, lojistik firmaları vb.) bir araya gelmesi ile oluşuyor. (Porter, 1998: 77) Bu sayede küme bulunduğu bölgenin yenilikçilik kapasitesini geliştiriyor ve bu durum beraberinde rekabet üstünlüğünü getiriyor-mutlu son! Günümüzde küresel rekabette avantaj sağlama gayesi ile yerelleşmiş işletmeler üzerine ekonomik altyapılarını kuran ülkelerin, kümelere odaklanan politikalar geliştirdikleri gözleniyor (Keskin ve Dulupçu, 2009:61).
Deniz taşımacılığı ve limanlar söz konusu olduğunda ise, kümelenme yaklaşımı, limanları birer taşıma nodu kabul ederek, (De Langen ve Haezendock, 2017:638) gemileri ve taşımacılık şirketlerini, limanlar ile bağlantılı olan üretici sektörleri, bu sektörler içerisinde yer alan firmaları, firmaların imalat zinciri içerisinde tedarikçi-kullanıcı olma durumlarına göre ileri ve geri sektör bağlantılarını, kullanılan ve paylaşılan kaynakları ve koordinasyon faaliyetlerini ele alan ampirik bir çalışma alanı olarak tanımlanıyor. Liman kümesi aktörleri düşünüldüğünde deniz taşımacılığı şirketleri, terminal operatörleri, forvarderlar, gemi acentaları, antrepo hizmeti sağlayan şirketler, demiryolu ve karayolu taşımacılığı şirketleri, gümrük ve sigorta hizmet sağlayıcıları bahse konu aktörleri oluşturuyor. Küme içerisindeki aktörler arasında işbirliği ve iletişim, ortak çıkarların gerçekleşebilmesi için güçlü bir zemin yaratmış oluyor.
Şekil 1: Liman Kümesi
Kaynak: De Langen ve Hazendock makalesine dayanılarak üretilmiştir.
Kümelenme Yaklaşımı ve Limanlarda Rekabet Edebilirliğe Etkisi
Deniz taşımacılığında rekabet gücünün değişkenleri navlun gelirleri, zamanlama, filo kapasitesi, gemi sayısı, müşteri hizmetlerinde kalite, deniz taşımacılığı firmasının tanınırlığı, yük taşıma kapasitesi, seyir sıklığı, gemicilik bilgisi, gemi türlerinde uzmanlaşma, gemi adamı sayısı ve filonun teknolojik seviyesidir (Yang, 2010, s. 538). Limanlarda ise rekabet edebilirliğin başlıca göstergesi, liman operasyonlarının verimliliğidir.
Limanların verimliliği, operasyon yoğunluğu ve elleçlenen yük üzerinden yapılmakla birlikte, liman kümelenmesi söz konusu olduğunda yaratılan katma değer gösterge kabul edilmektedir. Nitekim İzmir açısından düşünüldüğünde, coğrafi yakınlık bakımından Nemrut Körfezi ve İzmir Körfezi arasında ortalama 60 km mesafe olmasına karşın, her limanın elleçlediği yük üzerinden değil, İzmir ekonomisinin toplam rekabetçiliğine liman hizmetleri sektörünün yapmış olduğu katkının dikkate alınması gerekir. Zira İzmir Limanı çok amaçlı bir liman olarak her yük tipine hizmet vermesiyle, Nemrut Körfezi limanları ise dökme yükler başta olmak üzere konteyner ve genel kargo yüklerine hizmet vermeleriyle aslında birbirlerinin rakibi değil tamamlayıcısı olan bir ağ olarak düşünülmeli, yarattıkları ekonomik çıktı bölgenin değer zincirine sağlanan bir katkı olarak ele alınmalıdır.
Liman Kümelenmesinde Bir İyi Uygulama Örneği: Flanders Liman Kümesi
Flanders Liman Bölgesi, Belçika’nın Flaman bölgesinde yer alan şehirlerin limanları üzerinden kurdukları stratejik işbirliği ve küme yapısıdır. Birbirlerine ortalama 100 km mesafede yer alan Antwerp, Zeebrugge, Gent ve Ostend şehirleri limanlarını Flanders Port Area adı altında bir platform ile birleştirmiş ve yarattıkları küme ile rekabet avantajlarını pekiştirmişlerdir. Ekonomik ve ticari işbirliği, lojistik, politika üretme ve ortak karar alma, operasyonel araçlar, kamu desteği ve insan kaynağına erişim gibi 6 stratejik alandaki 30 farklı faaliyet ile işbirliklerini hayata geçiren küme, öncülüğünü Antwerp Limanı’nın yaptığı güçlü limanlar ve güçlü bir taşımacılık merkezi yaratmaktadır.
Şekil 2: Flanders Liman Kümesi (Limanlar ve Bölge)
Antwerp Limanı ve Zeebrugge Limanı arasında konteyner operasyonları, Ostende Limanı ve Zeebrugge Limanı arasında kruvaziyer gemileri, Gent Limanı, Antwerp Limanı ve Zeebrugge Limanı arasında ise multimodal yük taşımacılığı alanında işbirliği bulunmaktadır. Limanların birleştirilmiş istatistikleri ve göstergeleri yayınlanmakta, bu sayede ticari işbirliğinin sonuçları izlenebilmektedir. İhtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesi için birlikte hareket edilmesi, açık inovasyon ilkeleri ile öğrenciler ve araştırmacılar başta olmak üzere yenilikçi fikirlerin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi için de uygun ortam küme aktörleri tarafından sağlanmaktadır.
Flanders Liman Kümesi, Antwerp Limanı gibi Avrupa’nın en büyük petrokimya kümesine sahip, 2019 yılında elleçlediği 11.8 Milyon TEU yük ile Dünyanın en işlek ilk 20 limanı içerisinde olan ve Avrupa’nın en işlek 2. Limanı olma özelliğini taşıyan limanı ile öne çıksa dahi, kümenin diğer limanları da Flaman bölgesinin dünyanın önemli taşımacılık merkezlerinden birine dönüşmesinde önemli pay sahidir. Gent Limanı konteyner ve ro-ro operasyonları kadar sahip olduğu biyoteknoloji kümesiyle, Zeebrugge Limanı geniş hinterlandı ve yükün Avrupa’nın diğer şehirlerine kolaylıkla ulaşmasını sağlayan güçlü demiryolu ve karayolu bağlantılarına sahip olmasıyla, Osten Limanı ise Gent Üniversitesi ile birlikte mavi büyüme alanında yürüttüğü çalışmalar, deniz teknolojileri ve denizel araştırma faaliyetleri ile denizcilik endüstrisinde sürdürülebilir büyümeyi desteklemeye dönük çalışmaların yürütüldüğü GreenBridge Kuluçka Merkezi ile öne çıkmaktadır.
Dünyada endüstrilerin ve girişimlerin merkezine sürdürülebilirliğin oturduğu bir dönemde, rekabet gücünü artırabilmek için yalnızca kümelenme yetmiyor. Coğrafi yakınlığın sağladığı doğal avantajı, işbirliğine, yenilikçiliğe, kar getirmenin yanı sıra sosyal ve çevresel faydaların da sağlanmasına dönüştürmek gerekiyor. Flanders Liman Kümesi gibi bir bölgesel başarı hikayesi, İzmir için de pekâlâ düşünülebilir. İzmir’in limanları bu güç birliğini yaratabilir.
Kaynakça
- De Langen, Peter W. ve Haezendonck, Elvira “Ports as Clusters of Economic Activity”, The Blackwell Companion to Maritime Economics, Second Edition, 2017, pp.638-6654
- Keskin, Hidayet ve Dulupçu, M. Ali (2009), “Kümelenme ve Sektörel Bağlantıları Açısından Isparta İli Orman Ürünleri Endüstrisinin Değerlendirilmesi”, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.1, (61).
- Porter, Michael E. (1998), Clusters and the New Economics of Competition, Harvard Business School Pres.
- “The Role of Maritime Clusters to Enhance the Strength and Development of European Maritime Sectors”, Directorate-General for Maritime Affairs and Fisheries “Maritime Policy”, European Commission, 2008
- Yenilikçi Kümelenmeler Ulusal Yenilikçi Sistemlerin Öncüleri, OECD Tutanakları, ss. 375-378
- Flanders Port Area
- Invest in Flanders
Melih Sabancioglu
Merhabalar,
yazınız için teşekkürler, Michael Porter kendi alanında önemli fikirler ortaya atmış biri olmakla birlikte daha sonradan uygulanabilirlik anlamında tanımladığı bir çok kavramın eksik olduğu başka teorisyen ve düşünürler tarafından gösterilmişti, burada da oyuncuların faaliyet alanları birbirini tamamlayıcı etkiye sahip olabilse de işgücü verimliliği, bürokrasi, karar alabilme hızı, karar alabilme şekli açısından herhangi bir devlet işletmesinin (alsancak özelinde söylemiyorum) özel sektörün verimlilik ve hızına yetişmesi oldukça zor. Bunun için bürokrasinin gevşetilmesi ve yöneticilere daha çok yetki aktarılması gerekir.
Vermiş olduğunuz Antwerp örneğinden gidersek Port of Antwerp’in dahil olduğu The Beacon oluşumu içreisinde inovasyon yapan start-upların liman hinterlandına katkı sağladığı, hamburg ve rotterdam limanları gibi Antwerp’i de yeni gelişen liman teknolojilerinin HUB’ı konumuna getiren bir teknoloji merkezi görüyoruz. Burada IOT cihazlar üretiliyor, tüm hinterlandın( kümenin) ortak ya da münferit sorunları belirlenip buralara teknoloji ve yeni yazılımlarla ürünler geliştiriliyor.
Daha sonrasında bu teknoljilerin diğer ülkelere satıldığını da göreceğimiz bir döneme geleceğiz.
Burada bizim tarafımızda bir örnek vermek gerekirse liman verimliliğini arttırabilecek bir ürünümüzü aktif olarak kullanabilmemiz için IOT bazılı bir ürünü sekötüre sunmak istediğimizde regülasyonların, mevzuatların ve altyapının e-SIM kartı taşıyan cihazların kullanımına olanak vermediğini görüyoruz ve bu konuya bir çözüm bulmak bürokrasi yüzünden mümkün görünmüyor sadece oturup beklediğimiz bir noktaya geliyoruz.
Özet olarak çok temel sorunlar çözülmeden, teknolojiyi ülkeye hızlıca getirebildiğimiz, sonrasında teknolojinin kullandıldığı, yeni fikirlerin ortaya çıktığı bir ecosistem oluşturabildiğimiz, sonrasında da bu sorunlara yine teknoloji üreterek cevap verebildiğimizbir noktaya gelmeden yapacağınız herhangi bir kümelenme girişimi sosyal etkinlikten öteye geçmeyecektir diye düşünüyorum.
mina vera
Yorumsuz katkı
İlhami Genç’in Liman Ekonomisi kitabından ;
Liman Verimliliğinin Ekonomik Etkileri
Liman verimliliğini arttırmak ve limanın bekleme sürelerini (port waiting/dwell time) azaltmak, maliyetleri düşürme ve ticari rekabet gücünü artırma için gereklidir. Konuya ilişkin ampirik bulgularda, belirli bir ülkenin liman verimliliği puanının -0’dan (en verimsiz)- 1’e (en verimli) 0,1 birim puan artmasının ihracatta deniz taşımacılığı maliyetini yüzde 2,3 oranında azaltacağını göstermektedir. Bu da ülkenin ihracatında yüzde 1,8’lik bir artışa yol açacaktır (Dappe vd. 2016, s. 77-86, Unctad 2017, s. 75-95).
Liman verimsizliğinin ticaret ve refah üzerindeki etkisi dünya çapında bir karşılaştırmada, bir limanın %25 oranındaki verimliliğini %75 oranına yükseltilmesi nakliye maliyetlerini %12 oranında azalttığı tespit edilmiştir (Clark vd. 2002, s. 1-7). Yanaşma ücretlerindeki ortalama %0,11 azalış, toplam ticarette %1 oranında bir artışa neden olmaktadır (Bandara 2013, s. 200-201).
Diğer çalışmalar, nakliye maliyetlerinin iki katına çıkarılmasının yıllık ekonomik büyüme oranlarını yaklaşık %0,5 (yarım puan) puan azaltabileceğini göstermiştir. Dış ticarette maliyetlerin düşürülmesi limanların etkin çalışması arasındaki oran yüksek nispettedir (Clark vd. 2004, s. 7-15, Bichou, 2009, s. 33, Blonigen vd. 2008, s. 23-25, De 2005, s. 729-732, Ha vd. 2017, s. 4-6, Dorsser vd. 2012, s. 108-109, Unctad 1992, s. 30-31).